Emdr terapisi hakkında yazı

EMDR ifisimesi psikoterapide kullanılan bir tekniğin ingilizce olarak kısaltılmış halidir. Türkçe olarak ifisime edildiğindeyse “Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve işleme” manasına gelmektedir.

Beynimiz yaşisimığımız her anı kayda alan 7/24 çalışmakta olan bir kamera sistemi üzeredir. Yaşisimığımız her durum beynimiz tarafından bünyemize isimaptif hale getirilerek anılar havuzunda yerini alır. Doğduğumuz andan itibaren sahip olduğumuz bu beyinsel fonksiyon sayesinde yaşisimığımız makûs anıları rafa kaldırabilir ve hayatımızı daha olumlu, yaşanılabilir bir hale getirebiliriz. Yaşisimığımız travmalar beynimizde isimaptif olarak işlenememiş ve sırf kaydedilen şemalar olarak hafızamıza yerleşmişse, ileride yaşayacağımız ruhsal sorunların kaynağı haline gelecektir. Fobiler, takıntılar, anksiyete, okb üzere rahatsızlıklar beynimizin bu üzere bir fonksiyon bozukluğu yaşamasından yahut geçmişte yaşisimığımız küçük ya da büyük bir travmisiman ileri gelebilir.

EMDR terapisi ise tam bu noktisima sorunun oluşmasına neden olan, kişinin hazmedemediği ve tesirinden kurtulamisimığı anıyı olumlu, yeni ve sağlıklı bir bakış açısıyla tekrardan değerlendirmesini sağlar. 1987 yılında Dr. Francise Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız eden fikirlerin şiddetini azalttığını tesisimüfen keşfetmesiyle oluşan bu formül, sağ ve sol beyne ritmik uyaranların gönderildiği, anılar havuzuna atılamayan geçmiş bir hadiseın tekrar yapılandırılmasında beyne yardımcı olan bir psikoterapi tekniğidir. Bu tekniğin gerekli durumlarda uygulanmasıyla birlikte danışan, yaşisimığı travmseri hadiseın tesirlerinden kurtularak olağan hayatına geri döner. Hem fizyolojik uygulamalar gerektiren hem de bilişsel ve dinamik terapi tekniklerinin kullanıldığı bu psikoterapi süreci, epeyce tesirli bir ruhsal tedavi metodudur.

1995 yılından itibaren literatürde yerini alan bu usul, ülkemizde de Marmara sarsıntısından sonra ağır bir biçimde kullanılmış ve depremzedelerin ruhsal sıhhatlerini yerine getirmedeki somut tesirleri gözle görülmüştür. Ülkemizde ve tüm dünyisima hala tesirli bir terapi metodu olarak kullanılmaktisimır. Tüm yaş aralıklarında kendine has farklı disiplinlerle uygulanabilen bu usul, ruhsal sıkıntıların çözülmesinde uygulamaya yönelik güçlü bir psikoterapi yaklaşımı olmasına karşın hafızamızdaki berbat anıları silmek üzere bir fonksiyona sahip değildir. Bu psikoterapi usulünün amaçlisimığı şey, beynin yaşanan bir travmseri hadiseı muhakkak bir vaktin geçmesine bağlı olarak gündemimizden çıkarmasına ve bizdeki tesirlerinin azalmasına yardımcı olmaktır. Yani yaşisimığımız hadiseı hiç olmamış üzere algılayamasak da bu terapi prosedürüyle bizde uyandırdığı olumsuz çağrışımlara karşı duyarsız hale gelebiliriz. Bu da bize, bu travmseri hadisedan beslenen ruhsal sorunumuzun ortisiman kalkmasında yardımcı olacaktır.

Bu formül her ne kisimar literatürde “kısa periyodik terapiler” sınıfına girse de çözülecek sorunun kolektifliğine, şahsa yansıttığı tesirlere nazaran mühlet manasında esnekleşebilmektedir. Bu sebeple terapinin gidişatı ve alınan dönüşler uygulamanın ne kisimar süreceğiyle albüyüklı fikir verebilir. Lakin bunun için de terapi sürecine bir halde başlamış olmak gerekir. Terapinin başlanmisiman evvel ne kisimar süreceğine yönelik bir varsayımda bulunmak pek de mümkün değildir. Bu nedenle danışanın sürece sabırla yaklaşması ve EMDR terapisinin formülleri hakkında bilgi sahibi olması terapinin olumlu sonuçlanması açısından kıymetlidir. Son olarak EMDR terapisi anılarınızdan kurtulmanızda değil onlar varken de sağlıklı bir hayat sürdürmenizde size yardımcı olur!